En güncel Yazılar »

15 Ekim 2010 Cuma

Kaftan

Merhaba blog,
Zaman oldu çok...
Başı sonda, sonu başta, kelimelerin revaçta olduğu cümleler kurmayalı.
Kafamda uçuşanları yazıya aktarmayalı.
Kendimi bu şekilde rahatlatmayalı.

Belki takıntılarımı özlemişindir,
Bu aralar onlar yönetimi ele aldılar.
Bir sürü yeni yeni kuralları hep başıma sardılar.
Hareketlerimin üzerine, bir de düşüncelerimi ve konuşmalarımı kısıtladılar.
Ve evet tahmin edeceğin üzere yazmamı da...

İşte böyle bir delilik içerisindeyim,
Kendi yarattığım labirentin bilinmez bir köşesindeyim.
Etrafta akrep ile yelkovanın birbirlerini kovaladıkları saatler vardı önceden,
Zaman geçiyordu kafayı buna takmıştım hepten.
Şimdi ise etrafta her yönü gösteren oklar var,
Kuzeye mi gitsem, güneyden mi geçsem yoksa sadece batıya mı ilerlesem bilmem!
Ne istediğimi bilmeden, nasıl bulacağımı bilmeden, kalakaldım kararsızlıklar ülkesinde ben!

Fakat şunu düşünüyorum şimdi de,
Her insan kafasında kendisine bir kaftan biçiyor,
Kimisi boyundan büyük, yerlere kadar uzanan bir tane seçiyor,
Kimisi tam üzerine oturacak ebatları beğeniyor,
Bazısı kumaşını parlak alıp, üzerini altın yaldızlarla süslüyor,
Bazısı sadece kumaşı kaliteli olsun istiyor.
Kimisi de neyi bulursa onu üzerine geçiriyor.

Ben...
Kumaşı kaliteli,
Parlaklığı ile şık duracak,
Üzerime oturacak,
İstediğim yerlerinde de yaldızları az çok olacak,
Bana ait,
Zamanla güzelleştireceğim,
Belki dikerek şekil vereceğim,
Çok seveceğim,
Bir kaftan istiyorum....