En güncel Yazılar »

3 Mart 2010 Çarşamba

Düşündükçe, değiştikçe, ürettikçe varım.

"Hepimiz birşeyler yapıyoruz şu hayatta" Klişe görünümlü gerçek söz. Çok basmakalıp olmayı teoride sevmesem de pratikte muhafazakar taraflarımın olduğu bir gerçek.

Aslında bunu hep değiştirmeyi istediğim halde üzerinde fazla kafa yormadığım, gelişigüzel içimden geldiği gibi davrandığım için fazla değiştirememiş olabilirim.

Dünyaya gelmiş olduğumuz ilk andan itibaren bir değişimin içerisinde buluyoruz kendimizi. Aynen bir seramik parçasının tornanın üzerinde dönerken şekil alması gibi bizde üzerinde olduğumuz şu dönen dünyada şekil alıyor, değişiyoruz. Ama aynen seramiğin yapısının değişmediği gibi insanların da özü neyse o şekilde kalıyor. Hatta buradan Darth Vader'in içindeki iyiliğin nasıl geç te olsa ortaya çıktığını Star Wars'dan gözlemleyebiliriz diye de bir örnek vererek tamamen konudan sapma eğilimindeyim :)

Ama iyi bir seramik olabilmemiz için, farklı olabilmemiz için kendimizi hep eğitmemiz, tıkandığımız noktada yönümüzü değiştirmemiz, hep bir sonraki adımın arayışında olmamız, kendimizi ve potansiyelimizi bilerek bunu arttırmaya çalışmamız ve hep merak etmemiz gerekiyor.

Seramikten yapılmış bir nesnenin oluşumu ile birleştirdim insanın kişisel gelişimini. Tornanın dönerken seramiğe şekil verişini dünyanın dönerken hayatın insanlara şekil vermesine benzettim. Ama seramiğin oluşum aşamaları sadece torna ile sınırlı değil tabi sonradan fırınlanma ve belki de boyama kısımları var. (Tabi belirtmek durumundayım tek seramik yapma yöntemi torna ile olan değil farklı farklı yöntemleri var ben torna ile olanı seçtim sadece)

İnsanın olgunluk döneminde ne olmak istediğini önceden bilmesi oluşumunun hızlanmasına katkı sağlar. Sonunda bir vazoya mı dönüşsem yoksa bir bardak mı olsam diye düşünmek bize varacağımız noktada bazı duraksamalar yaşatır. Kararsızsak mesela aynen benimki gibi, bir an bardak olmak için yola çıkıp aslında içine çiçekler konan bir vazo olurmuydum diye düşünürsek sonunda ya içine çiçek konan bir bardak oluruz ya da yarı yolda tam bardak şeklini almaya başlamışken kafamızdaki vazo şekline dönüşmeye çalışırız. Bu arada ya daha fazla kil gerekir o şekle dönüşmemiz için ya da sıfırdan şeklimizi bir düzleyip tekrar oluşumun ilk aşamasına dönmemiz...

Ama mesela bir vazo olmayı baştan kafaya koyduksak.. Oluşumumuz sırasında nasıl bir vazo olacağımızı kafamızda hep düşündüysek..Bunları düşünmek için varolan güzel vazo şekilllerini incelemişizdir büyük ihtimalle. Ve sonunda bir bakmışız en taze çiçekleri hep biz tutuyoruz. Bir bakmışız şeklimizle en güzel tasarım ödülünü biz kapmışız. Bir bakmışız dönemimiz içerisinde o kadar kendimize özgü bir stilimiz olmuş ki, yıllar sonra değerimiz artmış antika olmuşuz...

Tabi en başından beri ne olacağını bilmek herkese mahsus değil. Eğer başından beri bir fikir yoksa kafamızda o zaman ne yapmak istediğimize karar vermeliyiz. Amaçlarımızı belirlemeli ve onları elde etmek için neler yapmamız gerektiğini düşünmeli ve uygulamaya koyulmalıyız.

Eğer sevdiğiniz şeyi yapamamak sizi çok rahatsız etmiyorsa, yaptığınız işin getirisi bir şekilde size yetiyorsa, bunları düşünmenin sizin için bir anlamı olmayabilir. Ama eğer hayatta bir iz bırakabilmek, içinizde hissettiğiniz potansiyeli kullanabilmek istiyor ama henüz bir yerden başlamadıysanız ve bu size rahatsızlık vermeye başladıysa, bu yazdıklarım size biraz da olsa dokunacaktır. İnsan işte, her aklına gelen değişik gelen fikir sadece ona mahsus sanır ama aslında
başkaları da bunları düşünüyordur, ancak ifade ederse kendini var olur.

İşe koyulmadan önce kendinizi bir teste tabi tutmanız gerekebilir. İstemekle gerçekten istemek arasında bence bir fark var. Gerçekten istediğiniz birşey için yorulmadan çaba sarfedersiniz, hep denersiniz. Diğer türlü pasif bir şekilde sadece düşünüp durursunuz. Aslında şu an düşünüyorum da o istemek bile değil sanırım.

Benim şu anda istediğim şey sevdiğim birşeyler yaparak kendimden bir iz bırakabilmek. Neden iz bırakmakta bu kadar ısrarlısın diyen olursa..Bilmiyorum içimden öyle geliyor. Diğer türlü hayat filminde herhangi bir figüran olacağım gibi geliyor. Düşünceleriniz var olduğu müddetçe siz varsınız. Düşüncelerinizi eğer paylaşmazsanız onları yazı, resim, müzik,moda,sinema gibi yöntemler ile işleyip dışavurmazsanız, var olduğunuzu nasıl kanıtlacaksınız?

Hiç yorum yok: