En güncel Yazılar »

10 Mart 2010 Çarşamba

Lunapark

(Mesela ben..Çok mutluysam eğer,
Dönmedolabın en yüksek bölümüne bir adım kalmış gibi hissederim.
Öyle heyecanlanır,
Öyle umutlanır,
Öyle hayalini kurarım en tepede olacağım anların..)

Girdiğiniz zaman lunaparkın kapılarından,
Buradaki duygular,
Birbirleri ile yarışırlar.
Hangi kapıyı tıklasanız
Sizi hoş karşılarlar
Bir aldılarmı içeri,
Dönemezsiniz öyle gerisin geri

Korku tünelidir en popülerleri
Düşününce aklınızda beliriverir içerisi..
Korkunun rengi ile boyanmış duvarlar
Alıştığımız, o normal kavramından uzak yaratıklar
O yaratıklarda düzeni, tahmin edilebilirliği bozan davranışlar
Gürültüye dönen sesler,
Karanlıkla kavgalı renkler,
Dikkat hırsızı ışıklar..
Yönlendirirler bizi istedikleri gibi..
Ele geçiririp korku ve endişe hislerini,oynatırlar gölge oyunu ikilisini.

Derken gideriz dans eden o kadına,o kocaman kayığa, o uçan arabalara..
Biraz heyecan biraz gerilim uğruna..
Başlarız döne döne uçmaya
Normalde alışık değiliz bu kadar hıza..
Aslında bir yandan güvenmesek o kadına, o kayığa, o uçuran arabalara
Niyetimiz yoktur tekrar korkmaya
Heyecan ve gerilimdir bizi kendine çeken
Tek amaç uzaklaşmak o rutin hislerden..

Vardır her lunaparkta bir atlı karınca,
Hemen atlarız o masalımsı dünyaya..
Renklerin ve masalların içine bırakıveririz kendimizi
İçimizdeki saklanmış çocuk çıkıverir ortaya
Renklerle, müzikle, masallarla döneriz etrafında
O çok özlediğimiz dinginlik bir bakmışız yanımızda..

Karnımız acıkır kendimizi ödüllendiririz bir pamuk helvayla, bir çikolatayla.
Sonra bakarız dönüp duran, sönüp yanan bütün ışıklara ve duygular kapılarına.
Duyarız sesleri...Korkunun, heyecanın, kahkahaların, mutlulukların...
Görürüz endişeli korkmuş yüzleri, gülümseyenlerin yanında..

Anlar mıyız acaba? Bu lunapark hayatın kendisidir aslında...
Eğlenmek için gireriz içeri..
Ve yaşarız az çok, bütün bu hisleri...

Hiç yorum yok: